Küresel bir teknoloji lideri olan Rosatom, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenlenen EXPO 2020’de ’Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Çığır Açan Teknolojiler’ programının ana etkinliği olan Küçük Modüler Reaktörler Günü’ne ev sahipliği yaptı.
Küçük Modüler Reaktörler (SMR) Günü, 20 Ocak’ta Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Dünya Nükleer Birliği Başkanı Sama Bilbao Leon ile uluslararası kuruluşlar, yabancı hükümetler ve ortak şirketlerin üst düzey temsilcilerinin katılımları ile gerçekleşti. Etkinliğe Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Atom Enerjisi Kurumu Genel Müdürü Mohamed Al-Hammadi ve Rusya Federasyonu’nun BAE Büyükelçisi Timur Zabirov da katıldı. SMR Günü, küçük modüler reaktörlerin avantajları ile dünya çapında küçük modüler reaktör teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik beklentilerin tartışıldığı uluslararası bir platform haline geldi. Program, küçük modüler reaktörlerin istikrarlı elektrik arzı sağlama ve karbondan arındırma hedeflerine ulaşma ve çeşitli iklimler için faydalarını içeren bir multimedya gösterisiyle başladı.
“Nükleer teknoloji olmadan karbonsuz bir geleceğin mümkün olmadığı ortaya konuldu”
Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, küresel düzeyde nükleer enerji algısındaki olumlu değişikliklere dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Şahsen benim için geçen yıl Glasgow’daki BM İklim Değişikliği Konferansı bir dönüm noktasıydı. Bu arada atomla ilgili veya atom enerjisi yanlısı bir konferans değildi, bunu da hatırlatmak isterim. Kelimenin tam anlamıyla o değişim rüzgarlarını hissettim. ‘Nükleer teknolojinin barışçıl kullanımı olmadan karbonsuz bir gelecek imkansızdır’. Sadece COP26’da değil, 2021’deki tüm enerji ve iklim konferanslarının kararlarında ve bildirgelerinde nükleer teknoloji olmadan karbonsuz bir geleceğin mümkün olmadığı ortaya konuldu. Sadece değişken enerji kaynakları ile istikrarlı ve düşük karbonlu bir enerji sisteminin varlığının imkansızlığı da anlaşıldı. Nükleer santrallerin kapatılmasının, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılmasına değil, daha fazla hidrokarbon kullanımına yol açacağı ortaya çıktı. Bu haliyle dünya kamuoyu, hidrokarbonlardan uzaklaşılması ve düşük karbonlu bir gelecek için ortak iklim hedefleri için oynayacağı rolün bilincindedir.”
“SMR, dünyanın her yerindeki insanlar için eşit enerji fırsatlarına bir katkıdır”
Panel sırasında soruları da yanıtlayan Likhachev, SMR tabanlı nükleer santrallerin avantajlarını anlatarak, “Büyük kapasiteli nükleer güç santrallerinin avantajları açıktır. Yüksek enerji talebi olan ve oldukça gelişmiş altyapıya sahip ülkelerde güvenilir, kesintisiz, düşük karbonlu bir elektrik kaynağına erişim sağlarlar. Küçük modüler reaktörler farklı bir pozisyonda bulunur. Uzak bölgelere, ada devletlerine, düşük enerji ihtiyacı olan ülkelere veya madencilik gibi belirli endüstriyel projelere güç sağlar. SMR teknolojisinin diğer bariz avantajları da var; reaktörlerin modülerliği de dahil olmak üzere, talebi karşılamak için nükleer santralin gücünü artırma veya azaltma yeteneği, nükleer santralin yapım süresinin kısa olması ve daha düşük kurulum maliyetleri gibi. SMR, büyük kapasiteli nükleer santrallerin ekonomik parametreler açısından uygulanabilir olmadığı, coğrafi özellikler veya bölgesel kısıtlamalar nedeniyle mevcut olmadığı yerlere enerji ve ısı taşır. SMR, dünyanın her yerindeki insanlar için eşit enerji fırsatlarına bir katkıdır. Bana göre, herkese düşük karbonlu enerji sağlamak; özellikle neredeyse bir milyar insanın hala böyle bir erişime sahip olmadığı bir dünyada, başarmak için çabalamamız gereken bir hedeftir” dedi.
Rosatom Geliştirme ve Uluslararası İşletme Birimi Direktörü Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov da, Rosatom’un yalnızca küçük nükleer enerji alanında benzersiz bir ürünü temsil etmekle kalmadığını, aynı zamanda Rusya’da halihazırda başarılı bir işletme deneyimine sahip bir referans teknolojisi sunduğunu belirtti. Komarov, “Yüzer güç ünitesi Akademik Lomonosov, Chukotka’nın liman kenti Pevek’e iki yıldan fazla elektrik ve ısı sağlıyor. Ayrıca 2028 yılında şebekeye bağlanacak olan RITM-200N reaktörüne dayalı ilk küçük kapasiteli karada kurulu nükleer santralimizin uygulamasına da Yakutistan’da başladık” diye konuştu.
Ermenistan, Kırgızistan ve Filipinler’den ilgili bakanlıkların ve enerji şirketlerinin temsilcileri ise SMR’nin çok çeşitli ulusal kalkınma görevlerini nasıl çözebileceğinden bahsetti. PJSC Seligdar Başkanı, SMR’lerin şirketin Rusya’nın kuzeyindeki altın yataklarının geliştirilmesi projeleri için öngörülebilir bir fiyata güvenilir bir güç kaynağı sağlayabileceğini kaydetti.
SMR Günü’nde çeşitli anlaşmalar da imzalandı. Kırgızistan Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı ile SMR’nin inşasında işbirliğine ilişkin bir ‘Mutabakat Zaptı’ imzalandı. Rusatom Overseas A.Ş., Ermeni Nükleer Santrali ile işbirliği sözleşmesi ve Seligdar Kamu Anonim Şirketi ile bir niyet mektubu imzaladı. Bir diğer önemli gelişme ise ön fizibilite çalışması yoluyla SMR teknolojisini kullanarak nükleer santrallerin detaylandırılması için Ortak Eylem Planı’nın sanal olarak imzalanması oldu.
Afyonkarahisar’da yeni yılın ilk İl İstihdam Kurulu Toplantısı yapıldı