Stanford Üniversitesinde psikiyatrik hastalar üzerinde yapılan bir araştırmada TMS protokolü ile yüzde 92’lik tedavi yanıtı ve düzelme olduğu gözlemlendi, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafında onaylanan cihaz son dönemde Türkiye’de kullanılmaya başlandı.
Stanford Üniversitesinde psikiyatrik hastalar üzerinde yapılan bir araştırmada TMS protokolü ile yüzde 92’lik tedavi yanıtı ve düzelme olduğu gözlemlenirken, rahatsızlıklar içerisinde, obsesif kompulsif bozukluk, madde bağımlılığı ve depresyon gibi bir çok psikiyatrik tedavi bulunmakta. Diğer yandan Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafında onaylanan cihaz son dönemde Türkiye’de kullanılmaya başlandı. Konuyla ilgili konuşan Artuklu Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Psikiyatrist Dr. Süleyman Dönmezdil, Transkraniyal Manyetik Uyarı (TMU- TMS), pek çok psikiyatrik rahatsızlığın tedavisinde kullanılmakta olduğunu kaydetti. Dr. Dönmezdil, “Avrupa’da 1980’lerden beri kullanılan bu tedavi, ülkemize yeni gelmesi, bakış açısının henüz tam oturmamış olması nedenlerinden dolayı çok fazla kullanılamamaktadır. Fakat büyük şehirlerimizde yaygın olarak bu cihaz bulunmakta ve hastalarımızı tedavi etmektedir. Hastalarımız bu tedaviyle, psikiyatrik rahatsızlıkları konusunda muayene sonrası kısa sürede yanıt almak istiyorlar ise hızlı bir şekilde uygulayabiliyoruz. Oldukça güvenilir bir tedavi yöntemi olan TMS uygulaması ortalama 15-20 dakika seanslar şeklinde uygulanmaktadır. Seans sırasında kafada, dorsolateral prefrontal korteks denilen bölgeye kişiden kişiye lokalizasyonu değiştiği için ölçümlerle belirlenir. Sinir hücreleri denen nöron hücrelerini uyaran elektromanyetik dalgalar gönderilmektedir. Bu elektromanyetik dalgalar ile mevcut olan rahatsızlık, ilaç tedavisindeki gibi etkin bir şekilde düzeltilebilmektedir. Tedavinin en nadir görülen yan etkisi baş ağrısıdır ve ilk birkaç uygulamanın yüzde 2-3’ünde görülebilir. Bu ağrı, az etkili ağrı kesici ilaçlarla bile geçmektedir. Bu tedaviyle hastalarımız, hastalıklara göre değişmekle birlikte yüzde 80’e yakın fayda görmektedirler” dedi.
Yakın zamanda Stanford Üniversitesinde dirençli depresyon tanısı olan hastalarla yapılan bir araştırmada TMS protokolü ile yüzde 92’lik tedavi yanıtı ve düzelme olduğu gösterildiğini aktaran Dömezdil, rahatsızlıklar içerisinde obsesif kompulsif bozukluk, madde bağımlılığı ve depresyon tedavilerinde cihazın FDA onayı olduğunu vurguladı. Dönmezdil, “FDA onayı, bu tedavinin güvenle kullanılabileceğini bildirmektedir. Başvuran hastalarımıza tedavi endikasyonu konulduktan sonra hastalarımızı, beyinlerinde epileftiform yani sara hastalığı gibi bir rahatsızlık olup olmadığını incelemek üzere elektro ensefalografi (EEG) yapıyoruz. Yapılan EEG sonucunda herhangi bir epiletik aktivite yani sara hastalığı gibi bir aktivite yoksa hastalarımız bu tedaviyi alabilmektedir. Bunun yanında beyin pili, MR uyumsuz implant, kalp pili gibi durumlarda da tedaviyi maalesef uygulayamamaktayız. Tedavi uygulama sıklığı ortalama depresyon ve diğer rahatsızlıklarda 20 seanstir. Tedavi sırasında hastanın bilinci kapanmaz. Bilinci açık bir şekilde işlem yapılacak koltuğa oturtulur. Ona özel olarak açılan bone başına takılır. Daha önceden belirlenen bölgeye bu tedavi uygulanır. Tedavi sırasında danışanımız, kitap bile okuyabilir. Tedaviyi aldıktan sonra da günlük hayatına normal bir şekilde devam edebilmektedir. Bu sebeple güvenilir ve etkili bir tedavidir” diye konuştu.
Diyetisyenler uyarıyor: “Kabız olmamak için bağırsaklarınızı harekete geçirin”