Eskişehir Barosu ve Kent Konseyi paydaşlığıyla “A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu” konferansı düzenlendi. Konferansta bir konuşma yapan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, “Önerilerimiz hayata geçirilirse milli gelirde Almanya seviyesini yakalarız” dedi.
Haller Gençlik Merkezi Nikah Salonu’nda gerçekleşen konferansa Eskişehir Barosu Başkanı Av. Mustafa Elagöz ve Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Dr. Barış Günaydın ve Dernek Başkanı Av. Mehmet Gün’ün katılımıyla gerçekleşti. Konferans başlangıcında Av. Dr. Günaydın ile Kent Konseyi Başkanı Akçasoy birer konuşma yaptı. Daha sonra kürsüyü devralan Av. Mehmet Gün, katılımcılara bir sunum yaptı. Sunumda Türk yargısının ihtiyaç duyduğu yenilikler ve düzenlemelerden bahseden Gün, sorunlara çözüm önerilerinde bulundu. Yargının sağlık ve güvenlikten de önce gelen hayati bir kamu hizmeti olduğuna dikkat çeken Gün, yargı alanında kaliteli bir hizmetin toplum açısından önemine vurgu yaptı. Konferans soru-cevap etkinliğiyle sona erdi.
“Önerilerimiz hayata geçirilirse milli gelirde Almanya seviyesini yakalarız”
Dernek olarak önerilerinin hayata geçirildiği takdirde Türkiye’nin yargı alanında ve buna bağlı olarak ekonomik açıdan da gelişeceğini ileri süren Av. Mehmet Gün, “Bizim önerilerimiz 5 yıl içinde hayata geçirilirse, milli gelirimiz 8 bin 500 dolardan 25 bin dolara çıkıyor. 5 sene daha geçtiğinde 50 bin dolara çıkar ve Almanya seviyesini yakalarız. O zaman Türkiye’yi hiç kimse tutamaz. Türkiye’nin önüne tarihi bir fırsat penceresi açılıyor. Bu fırsat penceresinin yargıya ilişkin kısmını dolduruyor olmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyum. Bu fırsatı kaçırmazsak Türkiye’nin milli geliri, 25-30 bin dolar seviyesini kolaylıkla bulur” diye konuştu.
“Bizim kurumlarımızın hepsi, topluma hizmet etmek için kurulmuş kurumlardır”
Yargının topluma hizmet etmesi gerektiğini aktaran Gün, Almanya’nın hizmet mahkemeleri örneğini verdi. Benzer yöntem ve kurumlarla daha etkin bir yargı gücü oluşturulabileceğini belirten Gün, “Hizmet kelimesini bizim toplumumuzun öğrenmesi lazım. Başımıza koyduğumuz yönetici de bize hizmet ediyor. Bize yönetme hizmeti veriyor. Bizim yararlanmamız için bir şey yapıyor. Biz onu somutlaştırıyoruz. Mesela bir avukata gittiğiniz zaman soru soruyorsunuz ve biz de cevap veriyoruz. Bu cevap verme işlemi aslında hizmet ama bunun adına mütalaa diyoruz. O zaman tartışamıyorsunuz. Almanya’da bu mesele çok net. Hizmet mahkemeleri var. Bir mahkeme çözmek zorunda olduğu davayı iyi çözmüyor veya çözüm hizmetini iyi bir şekilde yerine getirmiyorsa insanlar gidip o hâkimi dava edebiliyorlar. Hatta hâkim gidip kendisini de dava edebiliyor. Hizmet kelimesini bu şekilde anlamamız lazım. Bizim kurumlarımızın hepsi, topluma hizmet etmek için kurulmuş kurumlardır” dedi.
Ataşehir’de evin bahçesinde çiçek hırsızlığı kamerada