04 Şubat 2022 Cuma
Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde bulunan Orhan Gazi Camii’nin tarihi şadırvanının mermerle kaplanmasına ilgili, Mimarlar Odası Sakarya Temsilciliği adına açıklamalarda bulunan mimar Selim Kınalı, “Koruma altında olan tescilli yapıda bu tip bir tadilat yapılması bence yanlış ve bu yanlıştan dönülmüş şehrimizin sahipleri tarafından doğru bir karar olmuş“ dedi.
Sakarya’nın tarihi simgelerinden biri olan ve yapımı 1300’lü yıllara dayanan Orhan Gazi Camii, Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edildi. Tarihi camiinin tarihi şadırvanı ise geçtiğimiz günlerde bir hayırsever tarafından mermerle kaplanmak istendi. Tarihi şadırvanın musluk bölgeleri işçiler tarafından kaplanmaya başlarken bölge halkının tepkisiyle karşılaştı. Bölge halkının tepkisi ve şikayetleri üzerine mermerler sökülerek şadırvan eski haline getirildi. Tepkiye yol açan olay ile ilgili ise Mimarlar Odası Sakarya Temsilciliği’nden açıklama yapıldı. Oda adına konuşan mimar Selim Kınalı, şehrin sahipleri olan vatandaşların bu duruma engel olmasının doğru bir karar olduğunu aktardı. Koruma altında olan bir parselin projelerle tadilat yapılabileceğine değinen Kınalı, bu tür yapıları ileri ki nesillere aslına uygun bir şekilde bırakmanın doğru bir karar olduğunu dile getirdi.
Koruma altında olan tescilli yapıda bu tip bir tadilat yapılması bence yanlış
Tarihi şadırvana mermer döşenmesinin yanlış bir karar olduğunu belirten Mimarlar Odası Sakarya Temsilciliği sekreter üyesi Mimar Selim Kınalı, “Orhan Gazi Camii ve parselinde bulunan bir bütünün tüm parçaları 1982 yılında tescillenmiş, koruma altında olan parçalardır. Öncelikle bu yapılarda elzem durumlarda yapılması gereken tadilatların proje dahilinde bir rapor hazırlanarak koruma kuruluna sunulması ve koruma kurulundan onay alınması sonrasında tadilat yapılabilir. Bu süreçte koruma kurulundan onay alınıp alınmadığını öğrenmek gerekiyor. Fakat yapılan uygulamanın halk tarafından gelen tepkiyle uygulamadan vazgeçilmezi aslında böyle bir onayın olmadığını bize açıkça söylüyor. Koruma altında olan tescilli yapıda bu tip bir tadilat yapılması bence yanlış ve bu yanlıştan dönülmüş şehrimizin sahipleri tarafından doğru bir karar olmuş fakat üzerindeki yapılan temizliğin aslına uygun şekilde ince ve detaylı olarak yapılmasında fayda var” dedi.
Şehrin tüm varlıklarına sahip çıkmamız gerekiyor
Tarihi yerlerin gelecek nesillere aslına uygun olarak bırakmak gerektiğini belirten Kınalı, “Kesme taş yöntemiyle yapılmış bir şadırvan kendisi bizim bu şehrin bileşenleri olarak şehrin tüm varlıklarına sahip çıkmamız gerekiyor nasıl bizden önceki nesiller aslına uygun olarak bize bıraktıysa bizde, bizden sonraki nesillere bu yapıları bırakmakla yükümlüyüz. Doğrusu da bu zaten ve yapılan yanlıştan da dönülmesi bence doğru bir karar olmuş diye düşünüyorum” diye konuştu.
Bu yapıda yapılmış tescillerde parsel bazında tescil yapıldığını unutmamak gerekiyor
Konuya ilişkin gerekli kurumlarla görüşme sağladıklarını ve resmi olarak belge sunacaklarını belirten Kınalı, “Biz oda yönetimi olarak gerekli görüşmelerimizi yaptık ilgili kurumlarla yasal süreç ne ise yazışmalarımızı yarından itibaren resmi olarak sunacağız. Eski dönemlerde yapılmış tescillerde 1982 yılında özellikle bu yapıda yapılmış tescillerde parsel bazında tescil yapıldığını unutmamak gerekiyor. Parsel bazında tescil ise parselin içeresinde bulunan bütünleşen bir bütünün parçası olan tüm yapılar aslında tescil edilmiş demektir. Orhan Gazi Camii özelinde ise parselin üzerinde ve içerisinde bulunan şadırvanın da tescilli olduğunu unutmamak ve Orhan Gazi Camii’ne gösterdiğimiz hassasiyetin aynısını şadırvana göstermekte çok büyük fayda var” şeklinde konuştu.