04 Şubat 2022 Cuma
AK Parti Kilis milletvekili Mustafa Hilmi Dülger, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Milletvekili Dülger, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün bu yıl beşinci yıldönümünü idrak ettiklerini belirtti. Dülger, mesajında, “Bu müstesna günde hem derin bir kederi hem de büyük bir gururu aynı anda yüreğimizde hissediyoruz. Bir yandan 251 şehidimizin acısını en derinden hissediyor bir yandan da milletimizin kazandığı muhteşem zaferin, eşine tarihte az rastlanır bir destana sahip olmanın haklı onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Şüphesiz hiçbir zafer altın tepside sunulmaz, tarihimiz boyunca kazandığımız her zaferin gerisinde fedakârlık vardır, azim ve cesaret vardır. “15 Temmuz zaferimiz büyük bir fedakârlığın eseridir.15 Temmuz Türk Milletinin yeniden dirilişinin, yeniden şahlanışının iradesine ihanet karşısında kıyama kalkışının adıdır. 15 Temmuz milli iradenin vesayete, cesaretin ihanete, milletin hainlere galip geldiği İnsanlık tarihine altın harflerle yazılmış büyük bir demokrasi destanın adıdır. 15 Temmuz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; milletimizin cesaret ve ferasetiyle aziz vatanın üzerinde kirli emelleri olan tüm dış mihraklara İndirilmiş bir tevhit tokadıdır. 15 Temmuz necip bir irade beyanı evrensel tam bağımsızlık manifestosudur. 15 Temmuz ecdadımızın mübarek kanıyla sulanmış, bu aziz topraklarda kutlu uyanışın birlik beraberlik ve kardeşlik ruhunun yeniden dirilişidir. Milletimizin 15 Temmuz’da yazdığı destan, öyle sıradan bir darbe teşebbüsü ve onu bastırma hikâyesi değildir. 15 Temmuz’u anlamak için, bu topraklardaki bin yıllık mücadelemize bakmak gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, Malazgirt’ten beri vatanımızın her karış toprağını nasıl şehit kanlarıyla yoğurduğumuzu bilmek gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması vesilesiyle bir kez daha hayırla yad ettiğimiz İstanbul’un fethinin manasına vakıf olmak gerekir” ifadelerini kullandı. Dülger, mesajının devamında ise “15 Temmuz’u anlamak için, Çanakkale’den Kutü’l Amare’ye, İstiklal Harbimizden Kıbrıs çıkarmasına, terörle mücadelemize kadar yaşadığımız nice badireleri gözlerimizin önünden geçirmemiz gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, darbecilerin başarılı olmaları halinde ülkemizi ve milletimizi nereye sürüklemek istediklerini kavramak gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, milletimize diz çöktürme, devletimizi ele geçirme, ülkemizi parçalama gayretlerinin gerisindeki sinsi projeyi görmek gerekirMerhum Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’ndaki “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizlerinde de ifade ettiği gibi;15 Temmuz gecesi, hürriyet aşığı bu millete zincir vurmayı tekrar denediler ve hamdolsun başaramadılar. Ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milli iradeyi ayaklar altına almak, geleceğimizi karartmak isteyen hainleri, şanlı bir direnişle hüsrana uğrattık.Dünyada, şehadete cesaretle yürüyen, şairin ifadesiyle ’ölümü de öldüren Rabb’e secdeler olsun’ diyerek hainlerin karşısına dikilen bir başka millet yoktur. Karşılarında bu yola beyaz kefeniyle çıkmış bir dünya liderinin, demokrasi kahramanının, attığı her adımda Allah’ı ve Milletini düşünen, Milletinin, Ülkesinin, Devletinin yoluna başını koymuş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlar, milletine, bayrağına, vatanına, devletine sahip çıkmak üzere ikinci kurtuluş mücadelesini başlatmış ve ’Zafer, zafer benimdir diyebilenindir’ düsturuyla hareket ederek istiklal ve istikbaline uzanan elleri kırmıştır. Başta liderimiz Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere milletimizin her bir ferdi bulunduğu yeri Okçular Tepesi kabul etmiş, TBMM Başkanımız ve 107 Milletvekili olarak bizler TBMM ni, Vali ve Belediye Başkanlarımız milleti ile meydanları, yolları köprüleri velhasıl milletimiz tüm sathı vatanı sahabe şuuru ile doldurarak tanklara F16 lara karşı imanlı göğüslerini siper etmişler ve Akif’in dediği gibi “uzanan el kırılır bu dine” diyerek hain elleri kırmaktan daha da öte genlerini ve de inlerini tarumar etmişlerdir. Milli iradeyi hiçe sayan gafiller, her şeyi inceden inceye hesaplamış ama bir noktayı unutmuşlardı.Türk milletinin cesaretini, vatanperverliğinin yanı sıra, Türk milleti ilelebet bağımsızdır ve bağımsız kalacaktır gerçeğini unutmuşlar, bunun bedelini de canlarıyla ve güneş görmeyerek geçirecekleri ömürleriyle ödemişlerdir. Türkiye; Böyle bir darbe girişimi karşında dahi yolundan şaşmayan, hedeflerinden uzaklaşmayan irtifa kaybetmeyen, kendi kararlarını kendisi veren güçlü ve bağımsız bir ülke olduğunu dün olduğu gibi bugün de göstermiş, yarın da gösterecek dirayette olduğunu da dost düşman herkese de kabul ettirmiştir. Türkiye bundan dolayıdır ki; Yargı, Polis, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz içerisinde kümelenmiş üniformalı teröristlerle yani, ülkemizin geleceğine kast eden, FETÖ/PDY diğer yandan bölücü terör örgütü ile yurt içinde ve yurt dışında hız kesmeden aynı kararlılıkla mücadele etmektedir ve edecektir. O gece yeniden canlanan ’Çanakkale Ruhu’yla bir direniş ve diriliş öyküsü yazan bu milletimin bir ferdi olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Evlatlarımıza bırakacağımız onurlu ismimizin yanına o geceki mücadeleyi de bir şeref madalyası olarak bırakacağımızın gururuyla, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde 15 Temmuz Destanını yazan bütün kahramanları gönülden yâd ediyor, hatıralarını gelecek nesillere aktarmaya da söz veriyorum. Cesur yüreklerin mirasına her daim sahip çıkacağız bu destansı direniş ruhu ilelebet payidar kalacaktır.Geçmişten günümüze din ü devlet, mülk ü millet yolunda canından geçen aziz şehitlerimizle birlikte 15 Temmuz şehitlerimizi ve dar-ı bekaya irtihal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyor, hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Vatan size minnettardır. İhanete karşı sadakate, cesarete ve şehadete şahidiz” ifadelerine yer verdi.