04 Şubat 2022 Cuma
Pandemi döneminde çocuklarda miyop gelişme risk oranının yüzde 17’den yüzde 28’e çıktığını belirten Doç. Dr. Göktuğ Demirci, “Miyopiye karşı günümüzde 3 yeni yöntem geliştirildi. Bunlar göz doktorları tarafından hazırlanan bir damla, multifokal gözlük ve özel miyopi için geliştirilmiş kontakt lenslerdir. Bu üç yönteminde birbirine üstünlüğü ve dezavantajları mevcut, dolayısıyla hastalar kişisel olarak değerlendirilerek aile ile beraber çocuklar için ortak bir yöntem belirlenmelidir” dedi.
Medipol Üniversitesi Vatan Klinikleri Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Göktuğ Demirci, son yıllarda artan miyopiye (uzağı görememe rahatsızlığı) karşı geliştirilen yeni yöntemleri açıkladı. Doç. Dr. Demirci, miyopi sorununun özellikle son 20 yılda ciddi şekilde arttığını belirterek, “Uzak Doğu’da yüzde 97’lere ulaşan, miyopi pandemisi olarak da söyleyebileceğimiz bir durum mevcut. Bu oran teknoloji ve yakına bakmanın daha az olduğu çocukların doğayla iç içe olduğu Afrika’da ise yüzde 10 seviyesindedir. 2050 yılında dünyadaki miyop sayısının 1.4 milyardan 5 milyar insana çıkacağı düşünülüyor. Yani dünya nüfusunun yüzde 50’sine. Bu rakamlar pandemi öncesi yapılan çalışmaların sonuçları olup Ağustos 2021’de Hong Kong’da yapılan çalışmaya göre pandemi ile beraber çocukların eve kapanıp, doğayla buluşmaması ve daha çok ekrana bakması miyop gelişme oranını pandemi öncesine göre yüzde 17’den yüzde 28’e çıkarmıştır” diye konuştu.
“Çocuğunuzla doğada zaman geçirin”
Yüksek miyobun uzak görmeyi etkilemenin dışında ileri yaşlarda körlüğe dahi neden olabilecek makula dejenerasyonu, glokom ve retina dekolmanı riskini arttırdığına değinen Doç. Dr. Demirci, sözlerine şöyle devam etti: “Yakına bakma, genetik ve çevresel faktörler kıyaslandığında en önemli artış etkeninin çevresel faktörler yani çocukların güneş ışığını az aldığı, eve kapandığı dönemlerde olduğu gösterilmiş. Dolayısıyla çocukların dış ortamda geçirdiği zaman miyopi gelişimini yavaşlatan önemli etken olarak düşünülüyor. Çin’de uydu takip sistemleri de kullanılarak yapılan çalışmada çocukların betonlar yerine yeşillikler içinde geçirdiği zaman arttığında miyop gelişiminin yüzde 30 azaldığı gösterildi. Ders süreleri kısaltıldı, teneffüs süreleri arttırıldı. Hatta pilot bölgelerde çocukların uzağa ve doğaya bakabilmeleri için ‘Camdan Okullar’ projesi başlatıldı.
“Miyop gelişimini durdurmanın yeni yolları”
Günlük hayatta kullanılan standart gözlüklerin durdurucu etkisinin bulunmadığını söyleyen Doç. Dr. Demirci, “Standart gözlükler sadece hastanın yaşam kalitesini arttırır, hastalığı tedavi etmez” dedi. Doç. Dr. Demirci, geliştirilen 3 yeni yöntemi şöyle açıkladı: “Bunlar özel bir bitkiden elde edilen ve göz doktorları tarafından hazırlanan bir damla, multifokal gözlük ve özel miyopi kontakt lensleridir. Damla özel bir bitkiden elde edilen ve tıpta çok değişik kullanım alanları olan bir maddedir. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır. 1864’de Fransiscus Cornelis Donders, miyopide bu damlanın kullanımını ilk öneren araştırmacıdır. Hatta o dönemde bazı araştırmacılar okumayı, yakın işini yasaklayıp bir de damla başlamışlar. Yüzde 0.5’lik doz ile 2 yıl boyunca yapılan çalışmada hastalarda sadece 0.28 derece artış olurken kullanılmayan grupta 1.2 derece artış olmuş. Daha sonra yapılan çalışmalar düşük doz yüzde 0.01 ile bile aynı sonuçların alındığı gösterilmiş. Ancak tedavinin yarıda bırakılmaması çok önemli. Hatta Tayvan Oftalmoloji Derneği tarafından 15 yıl boyunca kullanılması öneriliyor. Bu damla için uygun olmayan veya yan etki riskleri nedeniyle istemeyenler için ikinci seçenek ise daha kolay ama standart gözlüklere göre biraz daha masraflı bir çözüm olan progresif camlı gözlükler. Bu gözlükte amaç gözlük camının üst kısmı uzağı gösterdiği için uzağa bakarken üst kısımla ve yakına bakarken düşük numaralı alt kısımla bakmak. Son olarak Amerikan Gıda ve Sağlık Otoritesi (FDA) özellikle miyopiyi durdurmak için bir firmanın miyop kontakt lenslerinin çocuklarda kullanımına onay verdi. Hemen ardından Çin Sağlık Otoritesi bu lenslere onay verdi. Bu lensler normalde kullanılan lenslere göre biraz daha farklı dizayna sahip ve şu an ülkemizde bulunmuyor. Bu 3 yönteminde birbirine üstünlüğü ve dezavantajları mevcut, dolayısıyla hastalar kişisel olarak değerlendirilerek aile ile beraber miyop çocuk hastalar için ortak bir yöntem belirlenmelidir”.
“20-20-20 kuralıyla gözleri rahatlatın”
Bu yöntemlerin yanında çocukların göz sağlığını korumak için ailelerin alabileceği önlemleri de Doç. Dr. Demirci, şu şekilde sıraladı: “Bir araştırmaya göre 8 yaş altı çocuklar 2 saatten fazla zamanlarını ekran karşısında geçiriyor. 8-10 yaş ise bunu üçe katlıyor ve 6 saatten fazlasını ekran karşısında geçiriyor. Daha büyük çocuklarda ise 9 saatin üstünde olmazsa anormal bir durum oluyor”.
“Ekrana bakma sendromu”
Doç. Dr. Demirci, “1904’te Dr. Henry Edward Juler ‘Belki de miyopileri yükseldiğinde hastalara deniz yolculuğuna çıkmalarını önerebiliriz’ demiştir. 100 yıl sonra da biz miyoplara gün ışığına çıkın ve bol bol uzağa bakın diyoruz. Ne kadar ekrana bakarsanız o kadar sorun yaşarsınız. Computer Vision Syndrome yani ‘Ekrana Bakma Sendromu’nun neden olduğu veya kötüleştirdiği sorunlar arasında bulanık görme, kuru ve tahriş olmuş gözler, göz yorgunluğu, baş ağrısı, kelimelerin ekranda hareket etmesi, sırt, boyun ve omuz ağrısı bulunuyor. Öncelikle çocuğunuza ekranı yasaklamayın, nasıl kullanacağını öğretin. Çocuğunuzun ekrana bakma sendromu riskini azaltmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri, “20-20-20″ kuralına uymalarını sağlamaktır. Her 20 dakikada bir, gözlerinizi ekrandan ayırın ve en azından bir şeye bakın. En az 20 saniye boyunca 20 metre uzağa. Bu basit mola, göz odaklama kaslarını gevşeterek dijital göz yorgunluğunun birçok belirtisini azaltır. 20-20-20 kuralı ayrıca miyopi ilerleme riskini azaltabilir. Uzun süreli ekran kullanımında gözleriniz dijital ekrana bakarken farklı yönlere odaklanarak baktığı için daha fazla çalışır. Göz kırpma oranımız hemen hemen yarıya iner ve bu da göz kuruluğuna neden olur. Göz kırpmak gözlerinizi nemli tutar ve göz kuruluğu ihtimalini azaltır” ifadelerini kullandı.
“Gözleri mavi ışıktan koruyun”
Doç. Dr. Demirci, sözlerini şöyle tamamladı: “20-20-20 kuralı dik oturmak ve baş, boyun ve omuzları yeniden hizalamak için de iyi bir zamandır. Başı yavaşça sağa, sola ve yukarı, aşağı hareket ettirmek, gergin kasları rahatlatabilir, yorgunluğu azaltabilir. Ekrana bakma sendromunun vücut ile ilgili semptomlarını azaltmak için yürümek ve kasları germek daha uygundur. Günümüzde bilgisayar ekranları ve dijital cihazlar tarafından yayılan mavi ışığa maruz kalmanın zamanla bir çocuğun gözlerine ne kadar zarar verebileceğinden kimse emin değil. Araştırmacıların bunu çözmesi yıllar alabilir. Bu arada çocuğunuzun gözünü hem güneş ışığından hem de dijital cihazlardan gelen mavi ışıktan korumak akıllıca olacaktır. Dış mekanlarda, polarize güneş gözlükleri, güneşin zararlı mavi ışığının yaklaşık yüzde 90’ını veya daha fazlasını engelleyerek parlama ve mavi ışıktan iyi korumayı sunar. İç mekan kullanımı için entegre mavi ışık filtreli gözlük camları iyi bir seçimdir. Farklı gözlük camı şirketlerinin mavi ışık filtreleme özelliklerini farklı şekilde ölçebileceğini ve etkili mavi ışık filtrelerine sahip camların bu camların görünümünü etkileyecek bir renk tonuna sahip olduğunu unutmayın. Son olarak rol model olun ve koyduğunuz kurallara siz de uyun. Çocuğunuzun dijital cihazlara ayırdığı zamanını, göz yorgunluğunu azaltmak ve mavi ışığa maruz kalmayı sınırlandırmak için her gün medyasız zamanlar oluşturmak harika bir fikirdir. Aile olarak çocuklarınızla bağlarınızı kuvvetlendirmek için bu zamanı kullanın. Unutmayın, gözlerimiz bizim için çok çalışıyor. Bu yüzden kendinize ve çocuklarınıza verimli, sağlıklı gözler için gerek duyulan dinlenme ve desteği sağlayın”.