Beşiktaş’ın altyapıdan A takım kadrosuna dahil ettiği 6 yıldız adayı ilk kez konuştu. Emre Bilgin, Emirhan Delibaş, Emrecan Terzi, Demir Ege Tıknaz, Göktuğ Baytekin ve Necati Bilgiç kariyerlerinin ilk röportajında açıklamalarda bulundu.
Özkaynak düzenine dönmek için başlattığı proje sonrasında birçok genç ismi A Takım kadrosuna çıkaran Beşiktaş, Antalya kampına da genç isimleri dahil etti. A takımdaki abileriyle kamp dönemi geçiren 6 yıldız adayı, kariyerlerinin ilk röportajını İhlas Haber Ajansı’na verdi. Emre Bilgin, Emirhan Delibaş, Emrecan Terzi, Demir Ege Tıknaz, Göktuğ Baytekin ve Necati Bilgiç, heyecanlı halleriyle dikkat çekerken, röportajı izleyen Serdar Saatçı da zaman zaman takım arkadaşlarına takıldı ve şakalar yaptı.
Emre Bilgin: “Önder hocanın A takımda olması bizim için büyük şans”
Kamp çalışmalarının genç oyuncular için çok verimli geçtiğini ifade ederek sözlerine başlayan 17 yaşındaki file bekçisi Emre Bilgin, “Kamp organizasyonları bizim gibi genç oyuncular için oldukça verimli geçiyor. Bu kamp bizim kuvvetlenmemiz için yapıldı. Burada kondisyon ve kuvvet antrenmanları çok verimli geçti. Bunun dışında basketbol, fitness gibi ekstra çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Çok keyifli geçti Antalya kampı. Önder hoca bizim U19 hocamızdı. Çeşitli deplasmanlara gittik kendisiyle. En son Youth League’de Sporting Lizbon’a karşı kazanmıştık. Çok duygusal bir maçtı. Sporting’i yendikten sonra soyunma odası tıklım tıklımdı. Herkes şarkı söyledi. Önder hocayı da ortaya alıp tezahürat yapmıştık ve bayağı eğlenmiştik. Önder hoca da duygusal bir insan, onun için de güzel bir anı olmuştu. Şimdi A takımda olması bizim için büyük şans. Her birimizi tanıyor ve oyun yapımızı, yeteneklerimizi biliyor. Bu yüzden de A takıma bizi çok iyi hazırlıyor. Çok iyi bir hoca” ifadelerini kullandı.
“Buffon’u örnek alıyorum”
İtalyan kaleci Buffon’u örnek aldığını ve başarılı file bekçisi gibi iyi bir kariyer sahibi olmayı hedeflediğini söyleyen Emre Bilgin, “Küçüklüğümden beri Buffon’u izliyorum. Maçları kurtarışları, maçlardan sonraki tavrı beni çok etkilemişti. Her gün çocukluğumda onun hayat hikayesini okuyup ‘İnşallah ben de onun gibi olup A takımda ilerleyip iyi bir kaleci olurum’ diye düşünüyordum” dedi.
Beşiktaş’ın altyapıya yönelmesiyle ilgili de konuşan genç eldiven, “Tabii ki böyle bir projenin, böyle bir seneye gelmesinden dolayı çok şanslı hissediyoruz kendimizi. Erkenden A takım seviyesine atılıp bu tecrübeyi yaşamak, takım sorun içindeyken neler yaşıyor, bunların hepsini görmek bize tecrübe katıyor. Bunun gibi kamplara katılmak, bizim gibi vücudun tam ergenlik aşamasındayken oturması, bizim için büyük şans. Türk futbolu adına da önemli. Bu projeyle çok futbolcu çıkar” diye konuştu.
“Kimse bana pas atmayınca kaleci oldum”
Beşiktaş’ın kapısından 10 yaşında girdiğini söyleyen Emre, “Benim için Beşiktaş çocukluğumdur. 10 yaşına kadar farklı kulüplerde oynadım ama çocukluğum Beşiktaş’la geçmiştir. Taraftarlarımız sabırlı olsunlar. Gençlerin ön plana çıkması için sabra ihtiyacımız var. Bize inansınlar” dedi.
Son olarak kaleye geçme hikayesini de anlatan Emre, “Ben futbola başladığımda 8 yaşındaydım. Hatta orta saha olarak okul takımında başladım. Bir gün maça gittim, orta sahada başladım. Öne gidiyorum bana pas atan yok, geriye gidiyorum bana pas atan yok. Orta sahayım ben ya, ben topla buluşmak zorundayım. Pas atmadılar bana, ben de sinirlendim. Madem bana pas atmıyorlar, bari top bana gelsin dedim ve kaleye geçtim. Kalede bayağı0 atlıyorum, top çıkarıyorum. 2-3 tane de penaltı kurtarınca orada dikkat çektim. O zaman bayağı penaltı oluyordu maçlarda. Küçük yaşta kimse birbirine pas atmazdı. Sonra Bayrampaşa’nın hocası gördü ve aldı beni kulübe. Bizim memleketimiz Trabzon ve o nedenle de forma numaram 61” diye konuştu.
Emre’nin kaleye geçme hikayesi takım arkadaşlarını güldürdü.
Emirhan Delibaş: “Artık daha rahat hissediyorum”
Antalya kampının çok verimli olduğunu ifade eden 19 yaşındaki Emirhan Delibaş, “Günde çift antrenman yapıyoruz. Ben kampa gelmeden önce covid atlattım ve 10-15 gün bir şey yapamadım. Direkt buraya gelip antrenmanlara burada başladım. Benim için güzel geçti. Herkes de yardımcı oluyor bize. 15 günlük açığı kapattım, güzel oldu” dedi.
Teknik Direktör Önder Karaveli ile sezon başından bu yana çalıştıklarını söyleyen Emirhan, “Ben U11’den bu yana Beşiktaş’tayım. Birçok hocayla çalıştım. Ben hep 10 numara pozisyonunda oynuyordum ama Önder hoca geldikten sonra bana sağ kanatta oynamamı söyledi ve ‘Burada oynarsan daha iyi işler yaparsın’ dedi. Ben de sağ kanatta oynamaya başlayınca, daha çok alan buldum kendime. Bireysel olarak neler yapabileceğimi tarttım gördüm, biliyorum artık. Bu konuda bana çok yardımcı oldu. Şimdi A takımda ve bizim neler yapabileceğimizi biliyor, bizi tanıyor. Önder hoca bana söylemeden önce aklımda hiç sağ kanat yoktu. Bana anlattı. Rachid Ghezzal’dan bahsetti. ’Onun yapabileceklerini yapabilirsin’ dedi. Öyle söyleyince ben de sürekli orada oynamaya başladım. Önder hoca da bunu gördü. Kendi açımdan da iyi geldi. Rahat oynuyorum burada ve topla oynama sürem de arttı” diye konuştu.
“Messi’yi izleyip kafamda çalımlar üretmeye çalıştım”
Örnek aldığı futbolcunun Messi olduğunu söyleyen Emirhan Delibaş, “Oyun stili olarak Messi’yi seviyorum. Sürekli onu izliyorum. Nasıl adam geçiyor, pozisyonu nasıl bitiriyor. Bu kadar hızlı nasıl karar veriyor diye hep onu izledim. Takımın en gözde oyuncusu. Bence dünyanın en iyi oyuncusu. Hep onu izledim. Sokakta da kafamdan hep farklı farklı çalımlar üretmeye çalışıyordum. Messi çalım üretiyor ya, onun gibi üretmeye çalıştım. Bir tek onu izliyordum. Dünyanın en yetenekli oyuncuların birisi. Kendisiyle karşı karşıya değil de aynı takımda oynamak isterdim” dedi.
Beşiktaş’ın altyapı atağına da değinen genç oyuncu, “Bu projenin bu sene olması, bizim de bunun içinde olmamız büyük bir şans. Buna önem vermemiz ve bunun farkında olmamız gerekiyor. Burada olduğumuz için şanslıyız. Türkiye’de de gençleşme adına Beşiktaş meyvelerini gösterir. İlk bizden başlar ve inşallah tüm Türkiye’de de genç oyuncular oynar. A Milli Takım’ı da olumlu etkiler. Bunun yükseleceğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
“Beşiktaş yenilince duvarları yumrukluyordum”
Fanatik bir Beşiktaş taraftarı olduğunun altını çizen Emirhan, “Küçükken biz derbi kaybettiğimiz zaman odaya gidip duvarlara yumruk falan atardım. Tam anlamıyla çıldırırdım nasıl kaybederiz diye. Beşiktaş benim çocukluğum ve çok büyük sevdam. Bazı duyguları aktaramıyoruz. Taraftar konusunda da şunu söyleyeyim, biz Ajax ve Altay maçlarında kadroya girdik ve büyük bir destek oldu. Fanatik Beşiktaşlıyım ve ben de tribünde olsam, başka bir genç için ben de aynısını yapardım. İnsan gururlanıyor, heyecanlanıyor. Kendi takımın için oynuyorsun sahada. Şu zamana kadar verdikleri destek için çok teşekkür ediyorum hepsine. Bizden beklentilerini yüksek tutsunlar gelecek sezon için. Bize sabredip güvensinler” diyerek sözlerini tamamladı.
Emrecan Terzi: “Antrenmanlarda çok heyecanlıydım”
İlk A takım deneyimi olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan 18 yaşındaki Emrecan Terzi, “Bundan önce sadece 1 kez antrenmana çıkmıştım A takımla. İlk çıktığım antrenmanlarda heyecanlıydım ama arka arkaya antrenmana çıkmam, benim heyecanımı yenmemi sağladı. Benim açımdan da her şey şu anda iyi gidiyor” dedi.
Önder Karaveli’nin sezon başında U19’da göreve geldiğinde kendisinin eksiklerini gördüğünü de söyleyen Emrecan, “Önder hoca ilk geldiğinde benim defansif eksiklerimi gördü ve bunun üzerine çalıştık biraz. Fitness’a girdiğimizde bana şakayla karışık ‘Zayıfsın’ diyordu. Ben de hırslandım bunun üzerine. Daha çok kuvvetlendim. Önder hocanın A takımda olması, bizim için çok önemli. Bizim neyi iyi yapıp yapamayacağımızı biliyor. Ne zaman A takıma çıkıp ne zaman ineceğimizi de çok iyi ayarlıyor. Bu yönden de çok büyük bir artı bizim için. Ben U15’e kadar 10 numara mevkiinde oynuyordum ama 3 senedir sol bek oynuyorum” diye konuştu.
Örnek aldığı oyuncunun Theo Hernandez olduğunu da söyleyen Emrecan, “Ama onun oyun stili benimkiyle çok alakasız. Ben daha çok oyun kuran bir sol bekim ama o topu aldığında rakip kaleye kadar giden bir sol bek. Fiziksel olarak üst düzey ve topu aldığı zaman rakip kaleye kadar taşıyabiliyor. Ben daha çok oyun kuruyorum. Topla gidebiliyorum ama onun kadar kaleden kaleye top süremiyorum. Şu anda daha çok Lucas Digne gibi diyebilirim oyun stilimi” ifadelerini kullandı.
“Futbolcuları yakından görmek için top toplayıcı olmak istiyordum”
Özkaynağa dönüş hakkında da görüş belirten Emrecan, “Gençleşmek şu anda Avrupa’da da moda. Herkes genç futbolcu oynatıyor. Şu anda Türkiye’de çok yapan takım yok ama Beşiktaş bu projeye başlayarak ileriye dönük bir adım attı. Bu zamana kadar yapılmaması bile normal değil ülkede. Bunun ilk örnekleri olduğumuz için şanslı olduğumuzu hissediyorum. İnşallah kimsenin yüzünü kara çıkarmayız” dedi.
Son olarak taraftara mesajını ileten genç oyuncu, “Ben doğma büyüme Beşiktaşlıyım. İnönü Stadı’ndan içeri ilk adım attığımda nutkum tutuldu. Hiç o kadar insanı bir arada görmemiştim. Tribünden bile futbolcuları görmek benim için büyük bir şeydi. Beşiktaş’ta oynamaya başladıktan sonra top toplayıcı olmak için can atıyordum. Futbolcuları daha yakından görmek için top toplayıcı olmak istiyordum. Şimdi onlarla aynı sahada futbol oynuyorum, benim için inanılmaz bir durum. Antalya kampına çağrılacağımı duyduğum gün yerimde duramadım. Kimseye söylememem gerektiği de söylendi ama bir yandan da bunu söylemek için can atıyorum. Çok mutluyum burada olduğum için. Taraftarlarımız da bu projeye destek versinler. Bizim için sabırlı olsunlar. Forma şansı geldiğinde mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Sadece biraz daha zamana ihtiyacımız var. Doğru zaman geldiğinde hocamız bizi sahaya sürecektir ve biz de elimizden geleni yapacağız” diyerek sözlerini tamamladı.
Demir Ege Tıknaz: “10 numara oynuyordum, şimdi 6 numaradayım”
Antalya kampında yer almalarının büyük bir şans olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan 17 yaşındaki Demir Ege Tıknaz, “Bu kampa gelmek bizim için büyük bir şans. Burada özkaynaktan 5-6 oyuncu var. Necip abileri sayarsak 11-12 oluyor sayı. Burada olduğumuz için şanslıyız. Antrenmanlar çok tempolu geçiyor. Bizim için çok güzel bu durum. Önder hoca geldiğinde ben 10 numara oynuyordum. İlk geldiği günden bu yana benim üzerimde durdu ve ‘Seni 6 numarada oynatacağım. Daha fazla sertleşmen lazım’ dedi. Nitekim de öyle oldu, 6 numarada kendimi buldum diyebilirim. Önder hoca futboldan çok iyi anlıyor. Bu mevkide kendimi buldum diyebilirim. İlk antrenmandan bugüne kadar bana olan güvenini söyledi ve anlattı. Ben de onun yüzünü kara çıkarmamak için elimden geleni yapıyorum” dedi.
“Pjanic’le aynı sahada olmak büyük şans”
Örnek aldığı oyuncuların Pogba ve Busquets olduğunu açıklayan Demir Ege, “Hatta Önder hoca benimle konuştuğunda bana ‘Beyaz Pogba’ diyor. Takımda ise Pjanic’i örnek alıyorum. Her antrenmanda gözüm onda. Topu nasıl alıyor, ne yapıyor diye bakıyorum. Geçtiğimiz gün beni yanına çekti ve neler yapmam gerektiğine dair bilgiler verdi. Onun dışında Oğuzhan abi çok yardımcı oluyor, Umut abi çok yardımcı oluyor. Sakatlığı sebebiyle burada yok ama yardımcı oluyor. Necip abi yardımcı oluyor. Pjanic’le aynı sahada olmak benim için çok büyük bir şans. Messi ve Ronaldo’yla beraber oynamış bir isimden bahsediyoruz” açıklamasında bulundu.
Özkaynak projesinin kendi jenerasyonlarına denk gelmesinin büyük bir şans olduğuna da dikkat çeken genç yetenek, “Beşiktaş için de bizim için de iyi olacağını düşünüyorum. Kulüp için ekonomik bir gelir de olacaktır. Bizim yaptığımız performansla, Avrupa’ya satış durumları olabilir, A Milli Takım’a katkılarımız olabilir. Bu hem bizim için hem Beşiktaş için hem de Türk futbolu için önemli bir adım” diyerek devam etti.
“Taraftarımız gençlere sabretsin”
Avrupa’da genç oyunculara daha erken şans verildiğine dikkat çeken Demir Ege Tıknaz, “Bence bu durum Türk futbolunun sorunuydu. 22-23 yaşındaki oyuncuya genç diyoruz. Avrupa’da bu yaştaki insanların yüksek fiyatlara satılması çok normal bir durum. İnşallah biz de Avrupa’dakiler gibi o şansı iyi değerlendirip ülkemizi en iyi şekilde temsil ederiz” şeklinde konuştu.
Taraftara da mesaj gönderen Demir Ege, “Ben bu kulübe 9 yaşında katıldım. Okuldan çıkıp idmana gidiyorduk, sonra eve dönüyorduk. Bu süreç devam ediyordu. Hep burada olmanın hayalini kuruyorduk. Taraftarlar da bizim için sabırlı olmalı. Bu bir anda olacak bir şey değil. Önümüzde Emirhan İlkhan örneği var. Bazen oynuyor, bazen oynamıyor, sahada olduğunda da iyi oynuyor. Sabretmeleri gerekiyor. Biz sahaya çıktığımızda elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
Göktuğ Baytekin: “Kamptaki 3 kaleci de altyapıdan çıktı”
Takım arkadaşları gibi kampın kendisi için de çok iyi geçtiğini söyleyen 17 yaşındaki file bekçisi Göktuğ Baytekin, “Kamp benim açımdan çok güzel geçiyor. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kampta 3 kaleciyiz ve üçümüz de altyapıdan çıkma isimleriz. Bu durum da bir kulüp için çok güzel bir şey. Kamp ortamı çok güzel geçiyor. Abilerimiz yardımcı oluyor, hata yaptığımız zaman bize destek çıkıyorlar. Biz de antrenmanlarda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Beşiktaş’ın kaleci konusundaki düşüncesi iyi bir avantaj olacaktır. Forma sıram gelirse ben de sahada elimden gelenin en iyisini yaparım. Aslında her genç oyuncu gibi benim de Avrupa hayalim var ama öncelikli hedefim Beşiktaş A takımının kalesine geçmek” dedi.
Örnek aldığı ismin Barcelona file bekçisi Ter Stegen olduğunu da söyleyen Göktuğ, “Onun kaledeki sakinliği ve geriden oyun kurmasını çok beğeniyorum. Çok sakin ve iki ayağını da çok iyi kullanıyor. Takımdaki isimlere baktığımızda Ersin abinin olumlu yaptığı her şeyi öğrenmeye çalışıyorum. Emre Bilgin benimle aynı yaşta olmasına karşın benden daha uzun süredir A takımda ve onun da öğrendiği şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. Kötü yanlarımı da nasıl daha iyi hale getirebilirim diye bakıyorum. Mert abi sakatlanmadan önce ben A takımda ara sıra idmanlara çıkıyordum. Çıktığım antrenmanlarda da Mert abi, yaptığımız yanlışların doğrularını bize gösteriyordu. Kendi tecrübelerini de bize aktarıyordu” diye konuştu.
“Her zaman A takımın hayalini kurdum”
Beşiktaş’ın projesinin Türk futboluna etki edeceğini ve ekonomik olarak da önemli bir adım olduğunu ifade eden genç file bekçisi, Beşiktaş taraftarına da mesaj gönderdi. Bu kulübe çok küçük yaşta adım attığını söyleyen Göktuğ, “Beşiktaş benim çocukluğum. Ben 12 yaşında Beşiktaş’a adım attım. Benim evim Beylikdüzü’ndeydi ve ben her gün okuldan çıkıp Beylikdüzü’nden Fulya’ya gidip akşam da antrenmandan eve dönüyordum. Bunu her gün yaptım. Hafta sonları da dahildi bu duruma ama hiç şikayetçi olmadım. İnandım, istedim ve A takım forması giymenin hayalini kurdum. Taraftarlarımız özkaynaktan çıkan oyunculara sabretsinler. Oyunculara fırsat gelince zaten herkes elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Biz de bunu yapmak için uğraşacağız” diyerek sözlerini tamamladı.
Necati Bilgiç: “Iniesta’yı izleyip, yaptıklarını sahada uygulamaya çalışıyorum”
A takımla birlikte kampta olmanın kendisi için çok önemli olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan 17 yaşındaki Necati Bilgiç, “Kamp benim adıma çok güzel geçiyor. Önder hocama ve Serdar hocama bu şansı verdikleri için çok teşekkür ediyorum. Kendi adıma da çok iyi geçiyor kamp. Kendimi çok iyi verimli hissediyorum. Yapmam gerekenlerin biraz daha farkına varıp daha çok çalışıyorum” dedi.
Takım arkadaşı Emirhan İlkhan’ın şans bulduğunda bunu iyi değerlendirdiğine dikkat çeken Necati, “Emirhan İlkhan yakın bir zamanda şans aldı ve güzel değerlendirdi. Bizler adına da bu durum önemli bir şans. Altyapıdaki oyuncular için de güzel bir durum oluştu. Umarım şans geldiğinde iyi şekilde değerlendirip iyi yerlere geliriz” ifadelerini kullandı.
Örnek aldığı ismin İspanyol yıldız Iniesta olduğunu söyleyen genç oyuncu, “Örnek aldığım oyuncu Iniesta. Onu izliyorum ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum onu izleyince. Bunları da saha içinde yapmaya çalışıyorum. Takımda ise Oğuzhan abi ve Pjanic çok yardımcı oluyorlar ve destek veriyorlar. Saha içinde neler yapmamız gerektiğiyle ilgili sürekli bizimle konuşuyorlar” diyerek devam etti.
“Beşiktaş denilince aklıma ilk gelen kelime; aile”
Kulübün projesinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Necati Bilgiç, “Kulübün projesi, Türk futbolu ve Türk altyapısı için olumlu bir adım. Diğer kulüplerde oynayan arkadaşlarımız için de iyi olacaktır. Türk futbolunun bu şekilde daha ileriye gideceğini düşünüyorum. Burada süre almak çok önemli ama bu konuda ne kadar çok çalıştığımız da önemli. Kendi mevkiimde Pjanic, Oğuzhan abi oynuyor. Bu isimleri kendimize rakip olarak görüp daha çok çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Süre almamız hocamızın kararı. Ama biz ne kadar iyi ve çok çalışırsak, özgüvenli şekilde oynarsak, sürenin de fazla olacağını düşünüyorum” dedi.
Beşiktaş denildiği zaman aklına ilk gelen kelimenin ’aile’ olduğunu da söyleyen Necati, “Uzun yıllardır ailemden ayrıyım ama burayı kendi ailem olarak görüyorum. Takım arkadaşlarım ve hocalarımın ailemden farkı yok. Taraftarlarımız çok önemli. Altyapıdaki oyuncuları ne kadar çok sevdiklerini de biliyorum. Onların yüzünü kara çıkarmamak için savaşıp, mücadele edip kalıcı olmak istiyorum. Buradan taraftarlara bunun sözünü verebilirim” diyerek sözlerini tamamladı.
Bayburt Kurtuluş Spor yaz okulu projesini duyurdu