Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı Kuyucak Mahallesi’nde kullanılmış tarihi bakır eşyaların sergilendiği köy okulu müze haline getirildi. Kuyucaklı iş adamı Taylan Özer’in öncülüğünde kurulan ve Kuyucak muhtarı ile köy halkının da katkıda bulunduğu müzede yaklaşık bin 200 adet bakır kap sergileniyor.
Kuyucak Mahallesi’nde ilkokulda açılan Kullanılmış Bakır Eserleri Müzesi’nin kurucusu Taylan Özer, tarihi eserlerin geçmişle gelecek arasında bir bağ oluşturduğunu belirterek, sergilenen eserlerin tarihi özelliklerinden dolayı ziyaretçilerde tarihe ve tarihi eşyalara sahiplenme bilincinin arttığını söyledi. Osmanlı dönemine ait yaklaşık bin 200 bakır kapın sergilendiği müzede bulunan tarihi eserlerle ilgili bilgi veren Özer, “Müzede Osmanlı döneminde yaşamış bakır ustalarına ait sanat eserleri sergilenmektedir. Tabaklar, tencereler, ibrikler, kazanlar, taslar, tepsiler, satıllar, sürahiler, yoğurt helkeleri, güğümler, sefer tasları, kantarlar gibi birçok etnoğrafik eser yer almaktadır” dedi.
“Babasının evinde bulunan bakırlarla başladı”
Köyde babasına ait evinin bulunduğunu ve tamir ettirmeye karar verdiğini anlatan Özer, “Babamın düğmeli evini üç yıl önce yaptırmak için yola çıktım. Bir gün evin bir kenarında bulunan bakır eşyaları gördüm. Evin altına bir raf yapıp buraya bakırları yerleştirdim. Köylüler benim bu hevesimi görünce daha sonra köylülerim de bana bakır vermeye başladı. Evin altına komple raflar yaptırdım. Bütün bakırları buraya dizdim. Bir gün muhtarımız yanıma gelerek ziyaret etti. ’Burası çok güzel olmuş ve büyümüş. Burasını okula taşıyalım. Güzel bir müze yapalım’ dedi. Yıllardır kapalı ve atıl durumda bulunan eski ilkokulu müze haline getirmek için gerekli izinleri aldık. Atıl durumda bulunan okulu müze haline getirmek için okulun pencerelerini yeniledik. Boya ve badanalarını yaptık. Kamera sistemi kurdurdum. Sınıflara vitrinleri yerleştirdik. Köylülerimiz de yaptıklarımı görerek seferber oldu. Evlerinde bakır, çanak, güğüm ve stil varsa getirmeye başladılar” dedi.
Bakır getiren köylülerin anılarını yaşatmak için her birinin isimlerini ve resimlerini asarak onların ismini yaşatmak istediğini söyleyen Özer, şöyle devam etti:
“Halen bana telefon açarak bakırları, çanaklarını müzede sergilemek için bana vermek istiyorlar. Kendi köylümüzün ve Akseki yöresinin kendilerine ait bakırdan kullandıkları mutfak eşyalarını burada sergiliyorum. Bu kaplar 40-50 yıl öncesine kadar kullanılıyordu. Fakat şu anda 30-40 yaş arasındaki gençler bunları bilmiyorlar. Artık bunları kullanmıyorlar. Eskiden alüminyum çıkıncaya kadar bu bakırlar kullanılıyordu. Bu bakır dünyasını yaşatmak benim için ayrı bir zevktir. Ben keyif alıyorum. Köylülerim de ellerinden geleni yapıyorlar.”
Mimarlık öğrencilerinden İzmir ve Venedik’te eşzamanlı sergi