Bakan Selçuk, Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Paneli’ne katıldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde düzenlenen Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Paneline katıldı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Panaeli’ne katıldı. Millet Kütüphanesi’nde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen panele 81 ilin Çocuk Hakları İl Komitelerinden gelen çocuklar katıldı. Bakan Selçuk burada yaptığı konuşmasında çocuk işçiliği ile mücadelede Milli Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı politikaları ve başlattığı projeleri anlattı.

Çocukların üstün yararının gözetilmesinin en önemli görevlerinden biri olduğunu söyleyen Bakan Ziya Selçuk, “Her türlü sosyal, duygusal, akademik, bilişsel, ahlaki değerlerle donanım donanmadıklarından emin olmak bizim sorumluluğumuz altında” ifadelerini kullandı.

“Toplumumuzu daha yüksek bir bilinçle bilinçlendirme konusunda çalışmalara ihtiyacımız var”

Çocuk işçiliğinin sanayi toplumunun başladığı ülkelerde ciddi tartışmalara konu olduğunu ve hala bu tartışmaların devam ettiğini söyleyen Ziya Selçuk, “Bizim buradaki temel bakış açımız fırsat adaleti ile ilgili yani her çocuğun eğitim fırsatına, eğitimle ilgili nitelikli imkanlara ulaşabilmeleri fırsat adaletinin temelini oluşturuyor. Toplumumuzu daha yüksek bir bilinçle bilinçlendirme konusunda çalışmalara ihtiyacımız var. Bizim bu konuda yetişkin eğitimi faaliyetlerimiz ve Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğümüzün çatısı altında yetişkinlere yönelik olarak; çocuklarımızın aldığı eğitim, eğitimin neden önemli olduğu, çocuklarımızın eğitimindeki süreçler. Bu şekilde farkındalık geliştirme amaçlı yetişkin eğitimlerimiz var ve bunlar son hızla devam ediyor” şeklinde konuştu.

“Eğitime erişim konusunda çalışmalarımız var”

Çocuk işçiliği sorununun eğitimle alakalı bir sorun olduğunu belirten Selçuk, “Çocuğun eğitime erişimi, devamı ve nitelikli bir eğitim alması önemli çünkü bu takip edildiğinde çocuk işçiliği ile ilgili problemlerin önemli bir kısmı çözülmüş oluyor. Örneğin mevsimlik tarım işçileri var ve bunlar göçer ya da yarı göçer olarak yaşıyorlar bu ailelerin çocuklarının eğitime erişimi konusunda çalışmalarımız var. Tüm bu bahsettiğim hususları ‘2023 Eğitim Vizyonu’ belgemizde ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.

Yüzde 100’e yakın başarı

Çocuk işçiliği ile mücadeleden de bahseden Bakan Selçuk, “İlçelerimizde mevsimlik tarım işçileri ile ilgili olarak göçer veya yarı göçer ailelerin takip edilmesi. Bunlarla ilgili takip ekiplerinin kurulması, E-okul yönetim bilgi sisteminde düzenleme yapılaması, bu öğrencilerin kayıtlarının yenilenebilmesi, nakillerinin kolaylaştırılması gibi çok sayıda önlem alınmış durumda. Bu takipler anlık olarak da sürdürülüyor.

Çocukların eğitimlerden mahrum olmaması içinde taşımalı eğitim imkanları oluşturuldu. Şartlı eğitim yardımları önemli. Okula devam da 2003 yıllarından itibaren kız çocuklarının okula devamlılığına bakarsanız yüzde yüze yakın bir başarı elde edildiğini görürünüz. Çünkü şartlı eğitim yardımlarının da çok büyük katkıları oldu” ifadelerine yer verdi.

Verilen eğitim kalitesinin arttırılmasına yönelik çalışmalarda bulunulduğunu ifade eden Selçuk, öğrencilerin okullara devam durumlarının kontrol edildiğini ve aynı zamanda okullarda kaliteli vakit geçirmeleri için sportif faaliyetlere de ağırlık verdiklerini bunun yanı sıra doğa sevgisinin çocuklara aşılanması için uluslararası birçok kuruluşla belirtti.

Eğitimin yılın ve hayatın her dönemi devam ettiğine dikkat çeken Bakan Selçuk, yaz aylarında öğrencilerin eğitim ve öğretimden geri kalmamaları için görevlendirmeler olduğunu ve belirli nedenlerle okuldan kopmuş çocuklarında Meslek Eğitim Merkezleri ile ilişkilendirildiğini söyledi.

“Sorumlulukları ortak vicdani bir paydada buluşturup, hep beraber bu konuda çok daha fazla yol almamız gerekir”

Çocukların eğitimi ve çocuk işçiliği ile mücadelede kurumların ortak paydalar etrafında buluşması gerektiğini söyleyen Selçuk, “Bakanlıklarımızın, sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, diğer devlet kurumlarının hatta özel kuruluşların sorumlulukları da var. Bütün bu sorumlulukları ortak vicdani bir paydada buluşturup, hep beraber bu konuda çok daha fazla yol almamız gerekir” dedi.