Süper Lig’de 2 yıllık serüvenin ardından küme düşen Denizlispor’da Başkan Ali Çetin, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek genel kurul öncesi basın toplantısında konuştu. Yönetim Kurulu ile birlikte kameraların karşısına geçen Başkan Çetin, 3 yılın bilançosunu açıkladı. Tüm söylentilere rağmen konuşmak için genel kurulu beklediklerini söyleyen Başkan Çetin, “Bir sürü şey söylendi, bir sürü şey konuşuldu, suskunluğumuzdan faydalanıldı. Ancak bizi de ligin sonuna yaklaşmak için bugüne kadar bekledik. 3’üncü yılımız dolduğu için normal olağan kongrenin yapılması gerektiği için dün itibariyle böyle bir karar aldık. Bütün şehir gibi, bütün taraftarlarımız gibi çok derin üzüntü içerisinde olduğumuzu belirtmek isteriz. Çünkü bu 6 aylık, 7 aylık doğmuş bir çocuğu büyütüp, yürütüp okula göndermek gibiydi. Pandemiden öncesi ve sonrası var. Denizlispor için biz başaramadık. Çünkü bizim gücümüz bu kadardı, tek başına yönetim kurulunun mücadelesiyle de bu işin olamayacağını biz kendimizde biliyorduk, onun haricinde hiçbir işyerine gidemedik. Hiçbir başka destekte alamadık, iş yerlerine gidemediğimiz için hiç kimsede kalkıp ‘biz para verelim’ demez. Biz bunu daha önce ilk yıl ve 2’inci yılın ilk 4 ayı kapı kapı dolaşarak bir şekilde hallediyorduk. Şuna inanın gittiğimiz her dönemde bizi hiç kimse kapıdan çevirmedi. Gidemeyince maalesef maddi boyutta biraz sıkıştık, bu hale gelmiş olduk” dedi.
“35 milyon TL denilen borç 73 milyon TL çıktı”
Göreve geldikleri dönemde kulübün zor durumda olduğunu, kendilerine belirtilen borcun ise 2 katı çıktığını aktaran Başkan Çetin, ”Buradaki rakamları, herkes yazdı çizdi konuştu, şimdi rakamların gerçeklerini hep birlikte tek tek açıklayacağım. Teknik direktörün yönetim toplantısını basıp ‘bu kulüpte et yok’ dediği çok iyi bilmeniz lazım. ‘Biz karga mı besliyoruz’ dediği dönemi de çok iyi bilmeniz lazım. Kamp için aradığımız her otelden ‘önce önceki borçlarınızı ödeyin, ondan sonra gelebilirsiniz’ dediği dönemlerden bugünlere geldik. Biz geldiğimiz gün bize teslim edilen borcun miktarının tamamı 35 milyon 543 bin TL, bu kayıtlarda görünen borç. Ancak borç bu değilmiş, borç 73 milyon 200 bin TL’ymiş. Geldiğimiz günden sonra yapılan sözleşmelerin hiç biri cari hesaplara geçilmemiş, alacaklarına geçilmemiş borçların, 12 Milyon 330 bin 103 TL tahakkuk edip hesaplarına geçmesi gereken bedel, yani işin özü şu şampiyon olduğumuz gün, bayrağı kaldırdığımız gün 72 milyon 300 bin TL bizim borcumuz vardı. 71 Milyon 700 bin TL biz aldığımız gün kulübün borcu vardı. Bunun o günkü döviz kuruna göre bedeli 11 milyon 071 bin Euro o günkü kurda 6.53 yani tüm gelirlimizden bunun 40 milyonuna yakınını biz hallettik. Süper Lig’e bir sonraki yıla 43 milyon 378 bin TL ile devrettik. Eski ödemeleri ödedik ve 43 milyon 378 bin TL borcumuz kaldı. Süper Lig’e çıktıktan sonra yine aynı azimle mücadeleyle aynı şekilde devam ettik ve en son 30 Nisan 2021 itibariyle 83 milyon 982 bin 467.10 TL, yani bu Euro olarak 8 milyon 604 bin 761 bin Euro borç ile devrettik. Şimdi 11 milyon Euro’dan almışız, 9 milyon Euro’dan 30 Mayıs 2021 itibariyle biz bu kulübü sezon sonu itibariyle teslim ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Davaların FIFA ve federasyon ayağı takip edilirse ceza gelmeyebilir”
Pandemi nedeniyle borcu ödenmeyen ve davalık olan futbolculara ilişkin konuşan Çetin, “Geçen seneden bütün kulüpler gibi Pandemiden dolayı bütün futbolculardan yüzde 10, 15’lik, 20’lik her kulüp indirim istedi. 100, 300 Milyon 500 Milyon borcu olan dedikleri kulübün durumu budur. Ancak geçen seneden bütün kulüpler gibi pandemiden dolayı futbolculardan yüzde 10’luk 15’lik her kulüp indirim istedi. 100-200 ve ya 300 milyon borcu olan dedikleri kulübün durumu bu. Ayrıca hep diyorlar ya sözleşmesi fesih edilip tek taraflı gidenler. Bunlar ile ilgili yaklaşık 15 milyonluk bir dava çıkabilir. Hem federasyon ayağında hem de FIFA ayağında bu davalar takip edilirse kazanılmama ihtimali çok zayıf. Bu kulüp otelleri aradığında otellerin fiyat vermek için yarışır hale geldiği duruma geldi. Herkesin belirli bir gücü, taşıyabileceği bir yükü var. Gelirin olmadan giderinin olması insanı birazcık zorluyor” cümlelerine yer verdi.
“Geçen sene 8,5 TL kurdan bedel öderken bu yıl kur 10 TL oldu”
Geçen yıl ile bu yıl arasında gelir ve kur farkı nedeniyle güçlük çektiklerini kaydeden Ali Çetin, “1.Lig’den Süper Lig’e çıkana kadar 44 milyon TL gelir sağlıyorsunuz. Süper Lig’ başladıktan sonra 2 yıl oyunca 40 milyon TL gelir sağlıyorsunuz. Geçen sene 2 milyon 700 bin galibiyet, 1 milyon 350 bin beraberlik alıyorduk. Aynı zamanda 70 bin yenilgiye 90 bin TL beraberliğe 120 bin TL ise galibiyete Spor Toto’dan geliyordu. Bu kulübün başka bir kuruş geliri yok. Geçen sene 3 milyon 300 bin TL 10 ay boyunca toplamda 33 milyon TL ayrıca federasyondan geliyordu. Geçen yıl bu takım 10 milyona kuruldu. Bu yılda 10 milyona kuruldu. Çünkü bizim gücümüz buna yetiyordu. Geçen yıl bu kulüp 70 milyon eksi verdi. Aynı olay bu yılda var. Bu yıl biraz daha kötü ama. Bu yıl yayıncı kuruluşun yaptığı sorunlardan dolayı bizim beraberliğimiz 1 milyon 100 bin TL, 2 milyon 215 bin TL’ye düştü. Garanti paramız 36 milyon Spor Toto aynı bedelde kaldı. Geçen sene 8,5 TL kurdan bedel öderken bu yıl kur 10 TL oldu. Bu kulüp bu yılda 75 milyon TL eksi verdi. Aldık, geçen yıl 70 milyon eksi verdi. Bu yıl 75 milyon eksi verdi, toplamda 145 milyon TL. Millet diyor ya ‘Ne oldu paralar?’ Biz aldığımızda 73 milyon borç vardı. Toplamda 215 milyon, 21 milyon 500 Euro yapıyor. Biz ne ile teslim ediyoruz? 9 milyon Euro” şeklinde konuştu.
“İnsanlar isteyince gitmeyiz, biz isteyince gideriz”
Kendisine küfür eden taraftarlara ilişkin meydan okuyan Ali Çetin, İnsanlar isteyince gitmeyiz, biz isteyince gideriz. Biz şimdi istiyoruz. Son düdüğe kadar kulübümüzün bayrağını sallayacağız. Ayın sonunda kongrede çiçeklerimiz ile yeni gelen yönetim kim olursa karşılamaya gider elimizden geldiği kadar onlara destek oluruz. Bayramdan sonra denetim uzmanları kulübümüzün şu rakamların tamamını incelenmesini yapacak. Buradan herkese sesleniyorum. Her taraftar grubundan mali bilgisi olan 2 kişi, şehrimizin en iyi mali müşavirlerinden 2 kişinin bu incelemeye katılsın. Yarın bizim yaşadıklarımızın yaşanmaması için bu incelemeye davet ediyoruz. Burada elimizden geldiği kadar bayrak sallamışız. Sen bana, benim 84 yaşındaki babama, 80 yaşındaki anneme küfür edemezsin. Biz köylü çocuğuyuz, yaparsan karşılığını bulursun. Ucunda ölümde varsa ben buradayım. Hodri meydan, bana küfür edemezsin. Biz buraya küfür, hakaret yemeye gelmedik. Eleştirebilirsin, belirli bir sınırın vardır, eleştirebilirsin” diye konuştu.
Eşref Hamamcıoğlu: Bu bir keyfi karardır