Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Fatma Kutlusoy Güçlü, “Rahim ağzı kanserini taramada pap smear testinin etkinliği ve önemi çok büyük” dedi.
Günümüzde rahim ağzı kanserinden ölümleri azaltmadaki en büyük etkenin rahim ağzı kanseri tarama testinin yaygınlaşması olduğunu ve rahim ağzı tarama testiyle rahim ağzı kanserinin önceden tespit edildiğini söyleyen Dr. Fatma Kutlusoy Güçlü, hastalığın erken tespitinin ardından, kişinin gerekli ve uygun yöntemlerle 5 yıllık sağ kalım oranının yüzde 92’lerin üzerine çıktığının altını çizdi. HPV virüsünün rahim ağzı kanserinde yüzde 90 oranında bir etken olduğunu ifade eden Güçlü, “Rahim ağzı kanseri, rahimin alt bölümünün vajinaya açılan kısmının kanseri olmaktadır. Eski zamanlarda dünya genelinde kadınlar arasında kanserden ölümlerin en çok olduğu kanser türlerinin başında gelmektedir. Dünyadaki gelişmekte olan ülkelerde kanser sıklığı 2. sıradayken, ülkemizde kanser sıklığı 8. sırada yer almaktadır. Tabi ki rahim ağzı kanserinin günümüzde ölümleri azaltmadaki en büyük etken rahim ağzı kanseri tarama testinin yaygınlığıdır. Gerçekten rahim ağzı tarama testiyle bu kanser önceden tespit edilebilir. Gerekli ve uygun tedavi yöntemleriyle de 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 92’nin üzerlerine çıkabilmektedir. Human Papillorna Virüs dediğimiz, HPV virüsü rahim ağzı kanserinin yüzde 90 oranında etkenidir. Biz taramaya gelen hastalarımız da, hem rahim ağzı kanser tarama pap smear testi yaparak hem de HPV virüsü taraması yaparak, bu kanserin önüne geçebilmekteyiz. Aynı zamanda bu kanser için HPV aşıları da zamanında uygulandığı takdirde kanseri önlemede çok etkin bulunmaktadır. Özellikle 13 yaş altı genç kızlarımızda 2 doz yapılırken, 13 yaş üzerindeki kişilerde 3 doz şeklinde yapmaktayız. Aşı yaptıramayan kadınlarımız için rahim ağzı kanseri taramada en önemli faktör, zamanında bu tanıyı koyabilmektir. Yani pap smear testiyle belirlemek mümkün. Çok basit, ağrılı olmayan normal jinekolojik muayene esnasında aldığımız bir test pap smear testi. Rahim ağzı kanserinde kadınlar herhangi bir şekilde şikayetim yok diye gelebiliyorlar ama erken dönemde rahim ağzı kanserleri gerçekten hiçbir bulgu vermeyebiliyor. O yüzden bu kanseri taramada pap smear testinin etkinliği ve önemini yeniden altını çizmek istiyorum” dedi.
“HPV tarama testini 5 yılda bir yaptırmak gerekiyor
Rahim ağzı kanseri negatif olan kadınların HPV taramalarını düzenli olarak, 5 yılda bir yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Fatma Kutlusoy Güçlü, “Zaten hem smearinde hem de HPV’sinde pozitiflik olan kişiler, doktor takibinde gerekli sürelerde takip edilebilmektedir. HPV virüsü bulaştığı kişilerde her zaman rahim ağzı kanserine sebep olmuyor. Ancak bağışıklığı güçlü olan kadınlarımızda yüzde 60-70 oranında bu bağışıklık sisteminin etkisiyle HPV virüsünün üstesinden gelebiliyoruz. Sadece yüzde 10-20’lik bir grupta HPV virüsü kansere dönüşüm yaratabiliyor. Buda HPV yüksek risk tipli pozitif olan kadınlarımızın rahim ağzının daha detaylı incelemesini gerektiriyor. Buda mikroskop altında biraz daha detaylı inceleme ve bu mikroskoptan gördüğümüz lezyonlardan biyopsi ile tanıyı netleştiriyoruz. Aynı zamanda bu eşleme esnasında leep ya da soğuk konizasyon dediğimiz yöntemlerle gerçekten tedavide çok büyük bir adım atmış oluyoruz. O yüzden pap smear ve HPV tarama testine, HPV aşılarını da eklediğimiz zaman kadınlarımızda hayat kurtarma oranı ciddi manada artıyor” diye konuştu.
Amasya Valisi Masatlı: “Aşısız gençlerimizin sosyal hareketliliği vaka artışlarına sebep olmakta”