Kilis 7 Aralık Üniversitesinde “Kıraathane Söyleşileri”nin 32’ncisi gerçekleştirildi.
Üniversitede “Kıraathane Söyleşileri”nin otuz ikincisi “Bir Cihet Bir Çift Ekmek: Külliye Tipi Vakıflarda İş ve Ücret” başlıklı söyleşi, İslami İlimler Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Akın Tercanlı’nın yönlendiriciliği ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Osman Taşkın’ın sunumlarıyla çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
Taşkın, insanlık medeniyetinin, aynı zamanda İslam’ın da varmak istediği nokta olan merhametin ortaya konulmasının, külliyeler ile gerçekleştirildiğini belirtti. Taşkın, vakıf literatüründe cihetin, iş ve ücret anlamına geldiğini ifade etti. Vakfın kelime anlamından bahseden Taşkın, menfaatin Allah’ın malı hükmüne geçtiğinden; bu bağlamda vakıflarda bir süresizliğin söz konusu olduğundan bahsetti. Taşkın, vakıflara bir işletme olarak bakıldığında, vakıflarda ürün olarak hizmet sunulduğunu ifade etti. Bu bağlamda devletin gelirlerinin vatandaşa hizmet olarak verilmesinin söz konusu olduğunu belirtti. Külliyelerin devletin finanse etmiş olduğu kamu hizmeti gören resmi yahut yarı resmi kurumlar olduğuna değinen Taşkın; zengin bir şahsın kurmuş olduğu külliyelerde de devletin yardımlarının söz konusu olduğunu söyledi. Taşkın, Devletin bu vakıfların yaşaması için çalıştığını anlattı.
Külliye tipi vakıfların yönetimine değinen Taşkın, bu külliyelerin nasıl işletildiğini de anlattı. Külliye yönetim piramidinin en üst noktasında padişahın; vekil olarak da bir nazırın bulunduğunu ifade etti. Taşkın, Ancak bu işleri yürüten mütevelli olduğunu belirtti. Mütevellinin ardından vakıf kâtibinin geldiğini söyledi. Taşkın, Yöneticilere vakıfların yönetimi konusunda esneklik sağlandığını piyasanın gerekliliklerine göre hareket edildiğini ifade etti. Bu bağlamda enflasyonun da etkili olduğunu aktaran Taşkın, vakıflarda çalışanların nasıl organize edildiğine de değindi. Taşkın, İş bölümü ve uzmanlaşmanın, çalışanların organizasyonunda en önemli unsurlar olduğunu söyledi.
18. yüzyıl ve 19. yüzyılda iktisadi anlamda bir daralma söz konusu olduğunu aktaran Taşkın; bu durumun vakfiyenin fiyatlarına yansıdığını belirtti. Taşkın, Cihet sayısının ve personel sayısının bu bağlamda enflasyondan etkilendiğini açıkladı. Taşkın, Bir personelin birden fazla işi yapabildiğini; bu açıdan personel daralmasının söz konusu olduğunu belirtti. Taşkın, Maaş arttırımının olmadığını, ancak personel üzerindeki görev sayısı arttırılarak dengenin sağlandığını; zira bir cihete bir çift ekmek verildiğini, Tanzimat’la birlikte de maaş sistemine geçildiğini söyledi. Söyleşi, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
’Hacı Bektaş’ adlı tiyatro oyunu sahnelenecek