Romalılar döneminde dokunmaya başlanan 2 bin yıllık unutulmaya yüz tutan Kandıra bezi, kadınların dokuma tezgahlarında tekrar hayat buluyor.
Dayanıklılığı sayesinde “Çalı yırtmaz” diye adlandırılan Kandıra bezinin, Romalılar döneminde çift kat dokunarak yelkenlerde kullanılırken, bir rivayete göre de nem çekici özelliği dolayısıyla Mısır’da mumyalama işlemlerinde kullanıldığı belirtiliyor. Kocaeli’nin Kandıra ilçesine özgü tezgahlarda keten bitkisinden elde edilen iple dokunan Kandıra bezi, yıllardır çeyizliklerden kıyafetlere, kundak bezinden çarşafa kadar birçok farklı yerde kullanıldı. 2 bin yıllık geçmişe sahip olan ancak unutulmaya yüz tutan Kandıra bezi, başlatılan dokumacılık eğitimleri sayesinde tekrar değer kazanıyor.
“Biz de bir Şile bezi kadar ünlenmek isteriz”
Kandıra bezini aksesuar ürünleri ve abiye kıyafetlerde bile kullandıklarını söyleyen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK) Kandıra Kurs Merkezi usta öğreticisi Zülbiye Soylu, “Şu anda KO-MEK’de 5, halk eğitimde 4 olmak üzere toplamda 9 tezgahımız var. Burada 12 tane bayanla devam ediyoruz ama tezgahlarımız kısıtlı sayıda olduğu için yarım gün şeklinde kursiyerlerimizin oturma şansları var. Kurslarımız 3 buçuk, 4 ay sürüyor. Kandıra bezimizin değerini canlandırıyoruz onlarla birlikte hayata sunuyoruz. Kandıra bezi yıllardık dokunmayan, unutulmaya yüz tutmuş sanat olduğu için biz 3 yıldır bunu canlandırmaya çalıştık. Bayanlarda bu konuda gerçekten çok istikrarlılar. Biz de bir Şile bezi kadar ünlenmek isteriz. Biz yeni aşamalardayız daha yeni aşamalarda olduğumuz için bunun ilerisinde bize destek olacak insanların tabiî ki desteklerini bekliyoruz. Ben inanıyorum ki Kandıra bez ide Şile bezi kadar ünlenecek” dedi.
“Bu kültüre sahip çıkmalıyız”
Kıyafetlerin çoğunun sentetik ve pek çok cilt hastalığı yaptığını ancak Kandıra bezinin cilde iyi geldiğini, yazın terletmediğini, kışın da vücudumuzu koruduğunu anlatan KO-MEK kursiyeri Nesrin Yıldız Özer, “Biz de elimizden gelen her şeyi yapıyoruz çünkü bu bir değer biz bu değere sahip çıkmazsak kimse sahip çıkmaz. Şu an bu işi bilen, ilk üretimini bilen çok az kişi var ve çoğu kişi de artık yaşlarından dolayı ya hastalar, ya da dünyadan göçmüşler. Biz bunu öğrenmeliyiz ki gelecek nesillere aktarabilelim. Daha iyi yerlere gelebilir biz bunu yapmalıyız. Neden yapmıyoruz her ülkenin her ilin, ilçenin bir değeri var biz burada Kandıralı ya da Kandıra’da yaşayan insanlar olarak buranın kültürüne sahip çıkmalıyız” diye konuştu.
Başkan Ertuğrul Çetin, çiftlerin mutluluklarına ortak oluyor