Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nün ev sahipliği ve OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde çevrimiçi platformda düzenlenen “IV. Hemşireliği Güçlendirme Sempozyumu”, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, sağlık sektörünün uzman isimleri, akademisyen ve öğrencilerin katılımıyla başladı.
Hemşirelikte dijitalleşme ve postmodern hemşirelik temasıyla 3 gün boyunca çeşitli etkinlik ve sunumlarla devam edecek sempozyumda; Kovid-19 salgınında hemşirelerin psikolojik sağlamlığı, sağlıkta eşitsizlik ve hemşirelik eğitimi mercek altına alınacak.
“Sağlık hizmetlerinin en ağır yükünü çeken meslek gruplarından biri hemşirelik”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, organizasyonun gelenekselleşmesinde ve düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek şöyle devam etti: “Sempozyumlar, akademisyenlerin düşüncelerini özgürce ortaya koyduğu, farklı fikirlerin tartışılarak sağlıklı sonuçların elde edilebileceği bir ortamı ifade eder. Ancak sempozyum gibi bir yapı, algı mühendisliğine yani tek bir fikri dikte etmeye dönüştürülürse sonucun bir önemi olmaz. Hakikati ortaya çıkarmak, öz değerlendirme yapmak, gelecekle alakalı bir perspektif oluşturup buradan yükümlülükleri yeniden konuşmak gibi bir sonuç elde edildiğinde sempozyum, başlı başına etki eden, her şeyi değiştiren bir olgu olacaktır. Bu çalışmada da sağlık hizmetlerinin en ağır yükünü çeken meslek gruplarından biri olan hemşirelik konuşuluyor. Bu nedenle hemşireliğin ve sorunlarının sadece belli bir zaman diliminde değil, çok daha üst bir perspektifle ele alınması gerektiğini düşünüyorum.”
“OMÜ kadrosu, perspektifi ve imkânlarıyla sağlıkta öncü olabilecek güçtedir”
Yeni dünyada sağlık hizmetlerinin, sadece geleneksel uygulamalar ve birikimlerle yapılamayacağına işaret eden Rektör Ünal, “Dolayısıyla sağlık hizmetlerinin sistem bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle sağlık uygulamalarının, araştırmalarının ve eğitiminin dışardan bir göz tarafından değerlendirilmesi için Üniversite içerisinde bir komisyon oluşturduk. Özellikle dönüşen ve dijitalleşen dünyada teknik imkânların, riski en aza indirmek amacıyla en üst düzeyde kullanılması gerekiyor. Bu sempozyumun sonunda; mevcut durumun ne olduğu, nelerin iyileştirilmesi gerektiği, sağlık çalışanlarının sağlıklarının korunması ve topluma daha nitelikli bir hizmet sunulması için nelerin değiştirilmesi gerektiği hakkında bir rapor ortaya çıkarsa biz de Üniversite yönetimi olarak değişim için elimizden gelen katkıyı sunacağız. OMÜ kadrosu, perspektifi ve imkânlarıyla sağlıkta öncü olabilecek güçtedir” dedi.
Hemşirelerin, özellikle pandemi döneminde, hastalarına anne şefkatiyle yaklaşarak bu süreçte onlara tıbbi desteğin yanında psikolojik destek de verdiklerine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Bu süreçte hekimlerimizin yönlendiriciliğini, hemşirelerimizin de büyük bir yük üstlendiğini görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Amacımız teknik donanımı en üst düzeyde kullanmayı mümkün kılan bir eğitimle süreci yönetmek”
Pandeminin, uzun zaman sonra geçilmesi beklenen sistemi, hemen uygulamaya koymaya zorunlu kıldığını hatırlatan Rektör Ünal, “Bu durum riskli olsa da onlarca yıl içerisinde kat edeceğimiz mesafeyi, çok kısa sürede geçmemizi sağlayacak bir şans doğurdu. Bu şansı kullanabilenler sürecin yönetilmesinde de öncü olacaklardır. Bu nedenle pandemi bize birçok zorluk ve kayıp yaşatsa da gelecek açısından bir şansı önümüze koyduğunu ve özellikle dijitalleşme sürecini zorunlu olarak kısalttığını görüyoruz. Amacımız teknik donanımı sağlamak ve bu donanımın en üst düzeyde kullanabilmeyi mümkün kılan bir eğitimle süreci yönetmek” şeklinde konuştu.
Hayat boyu öğrenmenin ve bilgiyi güncellemenin önemine de değinen Rektör Ünal, “Değer odaklı hizmet felsefesi geliştirerek ve dış destekle bu salgın sürecini yönetmek gerektiğini düşünüyorum. Sempozyumun ufkunuza ve hizmetinize katkı sağlamasını diliyorum. Sonucunun sadece Üniversitemiz için değil, literatüre girerek tüm sağlık sektörü üçün faydalı olmasını umuyorum” sözlerine yer verdi.
“Pandemide 59 ülkede 2 bin 710 hemşire hayatını kaybetti”
Kovid-19 salgını sürecinde hemşireliğin güçlenmesinin her zamankinden daha çok önem kazandığını belirten Sempozyum Başkanı OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özen Kulakaç, “Dünyada Kovid-19’dan etkilenen insan sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. Pek çok insan yakınlarını vakitsizce kaybetmiş, sevdiklerinin yanında olamamanın ve onlara veda edememenin derin üzüntüsünü yaşamıştır, yaşamaktadır. Dünya Hemşireler Birliğine göre bu süreçte 59 ülkede 2 bin710 hemşire hayatını kaybetmiştir. Kovid-19, hemşirelerin yaşamlarını ve hizmet ettikleri sağlık sistemlerini büyük ölçüde etkilese de hemşireliğin özü aynı kalmıştır. Hemşireler sağlık sisteminin en ön saflarında, toplumun yanında olmaya devam etmektedir. Öte yandan Kovid-19, uzak bir zamanda olacakmış gibi duran, sağlıkta ve hemşirelikte dijital çağı yakına çekmiştir. Hemşirelik camiası her zamankinden fazla robotik hemşireliği, sağlık ve bakım hizmetlerinde dijitalleşmeyi, tele-hemşireliği konuşmaya başlamıştır. Hemşirelik eğitimi, yönetimi ve uygulaması bir devrimi karşılamaya ve öncülüğünü yapmaya hazırlanmaktadır” diye konuştu.
Sempozyum komitesine, katılanlara ve destek sağlayan yönetime teşekkür eden Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Kulakaç, sempozyumun hemşirelik ve bakım konusunda birliktelik ve güçlü bir iletişim oluşturması temennisiyle konuşmasını sonlandırdı.
“Salgında dünya, insanlığın her zamankinden daha fazla hemşireye ihtiyacı olduğunu gördü”
OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlknur Aydın Avci ise sempozyumun OMÜ SUVAM iş birliğiyle yapılmasının önemine dikkat çekerek, “Akademi ile hastanenin birlikte çalışma kültürünü oluşturduk. Bu kültürün oluşmasında çaba gösteren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Salgınla beraber olağanüstü bir dönemden geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. Hemşirelerimiz salgınla mücadelede en ön saflarda savaşmaya devam ediyor. Bu süreçte dünya, insanlığın her zamankinden daha fazla hemşireye ihtiyacı olduğunu gördü. Bu ihtiyaç da hemşireliğin, geleceğin en tercih edilen meslekleri arasında yer almasına neden oldu. Dolayısıyla hemşirelik bir meslekten öte insanlığın en derin ihtiyaçlarından bir haline dönüştü. Bu dönemde emek veren ve hayatını ortaya koyan tüm hemşire arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Tüm öğrencilerimize teoride ve pratikte en iyi şekilde eğitim vermek için çalışıyoruz”
OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Terzi de hemşireliğin önemli tarihi bir geçmişe sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Salgında, savaşlarda, doğal afetlerde sağlık çalışanlarının ve hemşirelerin en önde yer aldığı tarih boyunca görülmüştür. Özellikle sağlığın korunması ve kaybedilmemesi açısından tüm sağlık çalışanlarının önemli hizmetleri var. Pandemi sürecinde de buna şahit olduk. Bu dönemlerde. dijital platformları kullanma ve geleceği planlama adına neleri daha iyi yapabileceğimizi de ortaya koyabiliyoruz. OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi olarak tüm öğrencilerimize teorik ve pratik anlamda en iyi şekilde eğitim vermek için çalışıyoruz. Öğrencilerimizin çalıştıkları alanlarda özgüveni yüksek, sosyal becerileri iyi bir şekilde yer almasını da eğitimimizin parçası olarak görüyoruz. Fakültemizdeki bölümler de dijital platformlarda, hem toplumu hem de öğrencilerimizi bilgilendirmek adına bu sempozyum gibi bir çok etkinlik gerçekleştiriyor.”
Açılış konuşmalarının ardından Doç Dr. Şenay Arlı ,“Hemşireler Geleceğin Sağlık Bakımı İçin Öncü Bir Ses” adlı ICN 2021 temasını açıkladığı oturumu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Nurgül Pilatin’in “Pandeminin bize hatırlattıkları: Geçmişin mirasıyla şimdi ve gelecek nasıl görünüyor?“ başlıklı konferansının ardından “Sağlıkta Digital Dönüşüm ve Postmodern Hemşirelik” paneli ve sözel bildiri oturumu düzenlendi.
Sempozyumun ikinci günü ise Prof. Dr. İlknur Aydın Avci’nin sunacağı “Pandemi döneminde sağlıkta eşitsizlik ve hemşirelik” konferansı ile başlayacak; “Pandemide Hemşirenin Psikolojik Sağlamlığı” ve “Pandemide Hemşirelik Eğitimi” panelleri ile devam edecek. Sempozyum, Kovid-19 pandemisinde bilgi ve deneyimlerin aktarıldığı bir forum programı ile son bulacak.
Farklı kurumlardan davet edilen 12 konuşmacının katıldığı sempozyumda; “Hemşirelikte senaryo yazma”, “Kovid-19’da bakım yönetimi”, “Bilinçli Farkındalık Penceresinden Yaşam Atölyesi” başlıklı kurs programları ile akademik çalışmaların sunulacağı sözel bildiriler ve öykü yarışması yer alacak.
Aşı kararsızlığında muhtemel yan etki endişesi